TBF ve FIBA Avrupa eski başkanı Turgay Demirel, 8 Ekim’de yapılacak Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) Başkanlık seçimi için adaylığını açıkladı. Demirel, “Basketbolumuzu her bakımdan eski parlak günlerine döndürmek ve ’12 Dev Adam’ ruhunu yeniden canlandırmak hedefiyle aday olmaya karar verdim” dedi.
Turgay Demirel, 8 Ekim tarihinde düzenlenecek Türkiye Basketbol Federasyonu Olağan Genel Kurulu ve başkanlık seçimi ile ilgili olarak yazılı bir açıklama yaptı. Demirel, şu ifadeleri kullandı;
“Uluslararası arenada, takım sporlarında spor tarihimizin en büyük başarılarının elde edildiği Türk basketbolunda, son 8 yılda sportif ve idari anlamda ciddi başarısızlıklar yaşanmış; bu süreç, basketbolumuzun geleceğini tehdit eder ve artık kabul edilemez bir hale gelmiştir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, devletimizin verdiği destek ve sağlanan imkanlarla Federasyon Başkanlığım döneminde, milli takımlarımız FIBA sıralamalarında erkeklerde dünya 6’ncısı, kadınlarda dünya 7’ncisi iken; bugün geldiğimiz noktada, erkeklerde dünya 27’nciliğine, kadınlarda ise dünya 17’nciliğine gerilemiştir. Milli takımlar altyapı şampiyonalarında alınan sonuçlar sürekli bir düşüşü göstermekte ve gelecek için hiçbir umut vermemektedir.
Basketbol liglerinde yer alan kulüplerimizin gelirleri bu dönemde sürekli azalmış, ülke genelinde bölgesel basketbol faaliyetleri durmuş, spora başlama yaşına gelen çocuklarımız ve gençlerimiz basketbol dışında başka spor dallarını seçmeye başlamış, basketbol okulları ve altyapılar fazlasıyla ihmal edilmiştir.
Türk Basketbolunun gelinen bu durumu hak etmediği düşüncesiyle, basketbolumuzu her bakımdan eski parlak günlerine döndürmek ve “12 Dev Adam” ruhunu yeniden canlandırmak hedefiyle aday olmaya karar verdim.
Basketbol camiasının ve bu spora tutku ile bağlı pek çok basketbol severin görüş ve beklentileri doğrultusunda, arkadaşlarımla beraber kuvvetli bir yönetim oluşturmayı ve bu sorumluluğu daha fazla zaman kaybetmeden üstlenmek üzere harekete geçmeyi gerekli görüyorum. Ancak, bu sorumluluğun sadece benim veya yönetimde yer alacak arkadaşlarımız tarafından değil, basketbol camiamızın tüm paydaşları tarafından da hissedilmesi ve buna göre davranılması çok önemli.
Türk basketbolunu bu kötü yönetimden kurtarmak ve içine düştüğü bu durumdan çıkarmak, basketbolumuzu her bakımdan daha güçlü hale getirmek ve yarınlara hazırlamak üzere birlik ve beraberlik içinde çalışmanın önemini ve gereğini kuvvetle vurgulamak isterim.
Basketbolumuzun tüm sporseverler için gurur kaynağı olmasını yeniden sağlayacağız. Bunu başaracağımızı biliyorum.”